Çıkmaz yalnızlığımın
Dar koridorlarında
gidişinin ardından yerlere saçılan ruhumun
kırılan yanlarına basıyor,
kendimi kanatıyorum...
odama musallat olan
acının uzayan karanlığında
gözlerimi kapıda unutmanın körlüğüyle
kendi gölgeme dolanıyorum
alışmaya çalıştıkça yokluğuna
Karabatak anılarım çekiyor içine
gölgede gidişinin resmini çiziyor çırpınmalarım
Öyle bir gittin ki
Tüm gelmeleri toplasam
Bir gitmen etmiyor
Telafisi yok
Gidişinle içimdeki çocuğun elimi bırakıp kaçmasının
Ben şimdi,
bu çocuğu aramaya
başka bedenlere gidiyorum
belki döner
belki de
bu kez
bir bedende
bu çocuğu
ben öldürürüm!
Nilay Akçay