25 Kasım 2008 Salı

GÜNEŞ(T)E ÖLMEK

(“Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum!” YUSUF ASLAN )

GÜNEŞ(T)E Ölmek

Yüzünde acıyı biriktiren gece
Göğsümde cılız bir ayaz saklıyor

hiçbir kışın solduramadığı çiçekler can çekişiyor içimde

Bilincim,ölüden medet uman bir kadın çaresizliği…
İp bağlıyor kalbim ağaçlara

Bir duadan devşirme sözler serpiyorum taze mezarlara
Taşlarında yüzünün karşılığı acı…
Okudukça gözlerim siliniyor

Rengini gökyüzünden çalan bir şiir
Çığlıklarımdan tutup içine çekiyor

Güneşe, ölmeye gidiyorum…

Nilay Akçay
KASIM 2008


(ANAFİLYA ŞUBAT 2009)

8 Kasım 2008 Cumartesi

DELİLİK MAKAMI

tüm acılarımı toplayıp döküyorum dizelere
yalnızlığımın toplamı bir şiir devriliyor üstüme

düşüyorum şairi kimsesiz bırakan bir sokak ortasına
kendime sarılıp ilerliyorum
arkamdan,acısını terkisine atmış bir yalnızlık kovalıyor

kuşlar kulaklarını tıkamış duvarların
bağırıyorum,duymuyor yorgun işçileri uyutan evler

-çığlığım,hüzün saksıları düşürüyor kaldırımlara-

miting meydanlarında okunmadan yırtılan,
ezilmiş bir bildiri olup
dağılıyorum gecenin hoyrat koynuna

Ey bana büyük bir acıyı miras bırakan kitaplar!

Artık yaşamak,
Ruhumun delilik makamına terk edilmesi
ölmekse,
Bir patronun mezarıma kahkaha çiçekleri bırakmasıdır

Ey meydanlarından tırnaklarımla ölü sloganlar topladığım hayat!

Sana çıldırmış şairlerin
Çıldırmış mısralarında
Delilik makamından sesleniyorum
ister sesimi duy
istersen de kendini Tanrı’ya emanet et!


Nilay Akçay

(ORTANCA DERGİSİ MAYIS 2009 )